22 Eylül 2022 Perşembe

MANİSA SÜSLÜ KADINLAR BİSİKLET TURU

 

Elimde organze şakayıklardan yapılma bir taçla otobüs durağında bekliyorum. Allahtan durak sakin de meraklı bakışların hedefinde olma tehlikesi yok. Minibüs gelmek bilmiyor bir türlü. Düzenlenen organizasyona yetişebilmek için minibüse binmek aslında çok ironik. Zira süslü kadınlar bisiklet turuna gidiyorum. En mantıklısı yürüyerek gitmek aslında. Manisa bu açıdan şanslı, birçok yere yürüyerek gidebilmek mümkün. Mümkün de erken çıkmam lazımdı ki vakitlice organizasyon alanında olabileyim.

Bu işin suçlusu ise elimde tuttuğum,  evden acele ile çıkarken bir poşete koymayı akledemediğim tacım. Organizasyonun fotoğraflarını çekecek olan Anemon Fotoğraf Dostları ile buluşmayı kararlaştırmış, gerekli hazırlıklar yapmıştım aslında. Ama son anda böyle süslü bir organizasyona süslü bir şeylerle gitmek düştü aklıma. Evden alelacele çıktım. Bir yandan da yakınlarda yapma çiçek bulabileceğim yerleri düşünüyorum. Neredeyse koşarak sokaklarda dükkân arıyorum. Bulabileceğimi tahmin ettiğim yerlerde aradığım çiçekleri bulamıyorum bir türlü. En sonunda bir ambalaj markette yapma buketler buldum. Normalde saatlerce karar vermezken dakikalar içinde karar verip somon rengi organzeden yapılma bir buketi kapıp çıktım,  son hızla eve geldim.

Bukette ki çiçekleri kesip birbirine ekleyerek halka haline getirdim. Üzerini gümüş rengi kordelalarla süsledim.

Ayy çok şirin oldu ama bu ya…

Tabi bu arada vakit de iyice yaklaştı. Yürüyerek yetişmem mümkün değil. El mecbur minibüsle gideceğim. Aksi gibi de minibüs bir türlü gelmek bilmiyor. Anemon Fotoğraf Dostları gurubundan arkadaşı aradım. Yeni yeni geliyorlar bilgisini aldım ama dakikalar hızla geçiyor hala minibüs yok. “Taksi ile mi gitsem?” diye tereddüt ederken neyse ki minibüs geldi de binebildim.

Yalnız elimde ki taç dikkat çekmeyecek gibi değil. Acele çıkarken bir poşete koysaydım iyiydi. Minibüste millet çaktırmadan elimde ki benim tacı süzüyor. Neyse artık mahcup oldum filan ama Allahtan yol kısa sürdü.


Cumhuriyet Meydanına giden yollar kalabalık. Hemen önümde minik iki kız çocuğu anneleri ile gidiyor. Kızların rengârenk çizgili tütü etekleri,  kordelalarla süslenmiş uzun saçları var.

Meydana geliyorum. Bizim fotoğrafçılar meydana hakim alanlara mevzilenmiş takır takır deklanşöre basıyor. Ortalık rengârenk. Başlarına çiçeklerden yapılmış taçlar takmış kadınlar; çiçeklerle, kordelalarla, bayraklarla süsledikleri bisikletlerine atlayıp gelmişler. Bayram yeri gibi.

-Bütün dünya buna inansa bir inansa hayat bayram olsa.

-İnsanlar el ele tutuşsa birlik olsa, uzansak sonsuzluğa” nağmeleri ortalığı çınlatıyor.

Çalan müziğin coşkusuna katılmamak mümkün değil.  Akın akın meydanı dolduran her yaştan kadın çocuk ve az sayıda olsa da erkekler elleri havada müziğe ritim tutuyorlar.

Ben hala tacımı takmakta mütereddidim. Başlarken planladığımdan daha gösterişli oldu. Ortalıkta “deli kız gibi dolaşmasam mı?”  diyorum, kendi kendime. O sırada Farsça konuşan bir çift elimde ki tacı göstererek bir şeyler söylüyor. İlk başta şaşırarak bakıyorum ama sonra fotoğraf çekilmek için elimdeki tacımı istediklerini anlıyorum.

Memnuniyetle uzatıp tacımla fotoğraf çekilen genç kızı seyrediyorum.

Ay bayağı güzel olmuş aslında. Tacımı geri aldıktan sonra ise ben de başıma geçiriyorum. Etrafımda ki herkes kendini bu coşkuya kaptırmış bana garip bakışlarla bakacak kimse yok.

Program tam saatinde başlıyor. Hükümet binasının önünde dizilen süslü kadınlar, meydanın kuzey ucunda ki Atatürk heykelinin oraya doğru sürüyorlar bisikletlerini. Bizim Anemon Fotoğraf Dostları gurubu üyeleri büyük bir ciddiyetle görevlerini icra ediyorlar. Her biri, farklı farklı açılardan güzel kareler yakalamak için şekilden şekile giriyor.

Alanda kısa bir konuşmadan sonra Süslü Kadınlar,  Kent Park istikametinde pedal çevirmeye başlıyor. Onların alandan ayrılması ile Anemon Fotoğraf Dostları  gurubu hızla toparlanıp arabaya doluşuyoruz. Trafiğe takılmamak için arka yollardan Lale Meydanına varıyoruz.



Tam zamanında gelmişiz. Fotoğrafçılar çekim yerlerine konuşlandıktan  kısa bir süre sonra korteje eşlik eden polis motosikletleri görünüyor, arkasından ise süslü bisikletleri ile süslü kadınlar. Minik bir kız çocuğu annesinin bisikletinin arkasında ki sepette uyuyakalmış. Arkaya düşmüş başında ki kıvırcık saçlar rüzgârda tatlı tatlı dalgalanıyor. “Arabadan in, bisiklete bin” sloganları eşliğinde el sallayarak geçiyor süslüler. Kortejin son bisikletlileri de uzaklaşınca biz yine arabalara doluşup kadınlardan önce Kent Parka yetişiyoruz.

Anemon Fotoğrafçıları yine en uygun gördükleri yerlere konuşlanıp fotoğraf makinelerini hazırlıyorlar.

Biraz sonra kapıdan bisikletler ile beraber;  tüller, şifonlar, çiçekler, papatyalar, güller, uçuş uçuş etekler, floral desenler, kurdeleler, topuklu sitilettolar, sneakerlar, sandaletler;  kadınlarla beraber parkın kapısında arzı endam ederek içeri giriyor. Katılımcılar tüm kimliklerini statülerini anlamlandıran en öncelikli kimlikleri ile varlar. Kadın olmak… Ve onlara en çok yakışan süsleri ile birlikte. Her yaştan her statüden her kimlikten kadın, kendilerini ve bisikletlerini süsleyerek gelmişler.


Kadınlar, bisikletleri ve onlarla beraber süsleri, yemyeşil çimenlerin üzerine yayılıyor. Mavi şifon elbisesi ve gülen yüzü ile Manisa organizasyon başkanı Özlem Hanım mavi bir bulut gibi bir orada bir burada parlayarak dolaşıyor, organizasyona son dokunuşları yapıyor. Manisa Kent Parkta ki düzenlemelerle de tamam. Ve organizasyonun son ayağı olan dans gösterileri ve halk oyunları ile yavaşça batmaya meyleden güneş selamlanıyor.

Program bittikten sonra da çimlere yayılan, dans etmeyi bir türlü bırakamayan kadınların coşkusu davam ediyor.

***

Etkinlik ilk önce 2013 yılında başlıyor. Amacı “kadın ve özgürlük” temasına dikkat çekmek. Peki, ilk nerede yapıldı dersiniz?

Tabi ki İzmir.

 İzmir’de sosyal medya üzerinden organize olan 300 kadın Konak meydanında birkaç tur atarak bu geleneği başlatıyor. Sonra ki seneler dalga dalga yayılıyor ve başka ülkelere de ulaşıyor. 2018 yılında Avrupa’da bazı şehirlerde de düzenleniyor ve 2019 yılında Copenhagenize Index 2019 da en başarılı vatandaş etkinlikleri arasında gösteriliyor.

Bu sene ise bu güzel etkinlik 32 ülke ve 200 şehirde düzenlenir hale geliyor. Artık her Eylül ayının üçüncü Pazar Günü süslü kadınların günü.

Geçen sene organizasyonu kaçırıp fotolarla teselli olmuştum. Ne mutlu ki bu sene bu coşkunun içinde organze şakayık tacımla beraber yer aldım. Amatör de olsam fotoğraflar çekebildim Gelecek sene için ise hedefim bir bisiklet sahibi olmak.

Küçük Emrah sesiyle diyorum. Siz de öyle dinleyin.

-Ama amca benim hiç bisikletim olmadı…

Bisiklet sahibi olmaktan daha önemli olan ise bisiklet sürebilmek elbette. Yapabilir miyim bilmiyorum.

Olsun yapılacaklar listeme alayın ben yine de.