OLİMPİYATLARI BAŞLATAN KAHRAMAN
Olimpiyat
oyunlarında sporcularımız üst üste kazandıkları başarılar ile göğsümüzü
kabarttı. Hele de yanağı mıncırmalık sevimli delikanlı Mete Gazoz hepimizin
sempatisini kazandı. Karizma başarı ve sevimlilik nasıl bir insanda toplanabilirin
örneği oldu kendisi.
Olimpiyat
oyunları dört yılda bir yapılan karşılıklı dostluk ve anlayış içinde daha iyi
ve barışçıl bir dünyayı amaçlayan bir spor organizasyonu.
Tüm dünyanın
katıldığı, ülkelerin ev sahibi olmak için kıyasıya yarıştığı bu büyük
organizasyonu başlatan kahramanın Manisalı olduğunu söylesem ne dersiniz.
Şaka değil gerçekten de öyle. Manisalı mitolojik kahramanların arasında en az bilinen sanırım olimpiyatları başlatan Anadolu delikanlısı Pelops.
Pelops kim mi?
Önce onu
tanımakla başlayalım isterseniz. Tantalos’un adını sanırım çoğunuz
duymuşsunuzdur. Hikâyesini sonra ki bir yazıda anlatırım yine de.
Tantalos, Tanrı
Zeus’un Plouto isimli bir Nympha dan dan olan oğlu. Nymphalar nehir perileridir
ve Plouto da muhtemelen Sart çayı kenarında yaşayan bir peri kızıdır. İşte bu
Tantalos Lidya krallığının başına geçer ve bir ölümlü olmasına rağmen babası
‘Zeus’un torpiliyle tanrıların şölen sofralarına oturur. Onlarla göksel
besinler olan nektar yiyip Ambrosia içer. Bu durum zamanla onu oldukça şımartır.
Bir gün
tanrıları Spil üzerinde olan sarayına davet ederek büyük bir ziyafet verir. Aslında
bu ziyafetin ardında ki gizli niyeti tanrıları sınava çekmektir.
Oğlu Pelops öldürerek parçalara ayırır, büyük kazanlarda haşlayıp ziyafet sofrasında ki tanrılara sunar. Tanrılar durumu anlayıp sofradan ellerini çekerler. Ama yaşlı Tanrıça Demeter, üzüntüsünden dolayı oldukça dalgındır. Zira kızı bahar tanrıçası Persephone, Hades tarafından kaçırılarak yer altına hapsedilmiştir. O dalgınlıkla bir parça eti yer.
Manisa Spil Dağı Yarıkkaya mevkiinde "Pelops'un Tahtı"Tanrı Zeus bu küstahlığa çok kızar ve Peolps’u yeniden diriltir. Lakin Demeter’in yediği omzuna gelen kısım boşta kalmıştır. Bu duruma çok üzülen Demeter hatasını telafi etmesi için demirciler tanrısı Hephatios’ ricacı olur. Hephatios Pelops’a fildişinden bir omuz yapar. Artık Pelops fildişinden bir omuz sahiptir.
Gel zaman git zaman seneler geçer. Pelops yakışıklı bir delikanlı olur. Daha sonra ise büyük bir servet ile Atina’ya gider. O dönemler Anadolu bolluk ve zenginlik içinde iken Grek coğrafyası iç karışıklıklar ve göçler yüzünden zor dönemler yaşıyordur. Pelops burada Hükümdarın kızı Hippodamia’ya âşık olur.
Onunla evlenebilmek için babası ile yarışmayı kabul eder. Hippodamia’nın babasını at arabası yarışlarında yenerek kızını almaya hak kazanır. Bu olay antik olimpiyat oyunlarının başlangıcı olarak kabul edilir.Tabi Olimpiyat
oyunlarının başlaması ile ilgili birkaç rivayet daha vardır ama onları boş
verelim. Sonuçta asırlardır devam eden ve dünyanın en ünlü spor
organizasyonunun babası bir Anadolulu hatta Manisalı bir kahraman.
Hey be
Manisa! sen neymişsinJJJ